3 Eylül 2010 Cuma

bir gün, bir gün bir çooooocuuuuk






Uzun süredir kimse beni mimlemiyor bunu fark ettim. Mrs. Baros'un yazdığı mimi görünce dayanamadım "benim hiç mimim olmadı teyzeğğğ. sizin miminizden alabilir miyim?" dedim ve o da sağolsun mimledi beni.

Mim olarak çocukluğumuzdan aklımızda kalan şeyleri maddeleyerek yazacakmışız. Burdan yakın:

ARI VIZ VIZ VIZ:
Bir gün akrabalar kuzenlerin evinde toplaşmışken biz çocuklar mutfakta çay içip bir şeyler yiyorduk. Bir an perdenin üzerindeki koskocaman sineği fark ettim. "Ben bunu öldürürüm ki!" diyerek sineğe yöneldim, iki elimi alkış yapar pozisyona getirip, "ŞAAAAAAK" diye sineğin üstünde birleştirdim. O sesin gelmesinden bir kaç saniye sonra anladım ki o sinek aslında sinek değil, bir bal arısıymış. Elimin davul gibi olmasıyla sonlanan bu kahramanlığım sanırım çocukluğumun ilk aptallığıydı.

KAYIP:
Küçük plastik dandik bir bebeğim vardı küçükken benim. Böyle ince naylon gibi ama plastik. Ah memlekette olsam fotoğrafını çeker eklerdim ama neyse. İşte böyle bi bebeğim vardı. İsmi de "Hatçe"ydi. Bir kış günü yazlıkta annemler tadilat işleri yaparken, ben Hatçe'ye çikolata almak için yollara düştüm. Gezdim gezdim ama bulamadım. -Buraya kadar her şeyi çok net hatırlıyorum.- Annemler benim yokluğumu fark ettikleri anda beyinlerinden vurulmuşa dönmüşler. Hemen dayımlar, ninemler, annemler beni aramaya koyulmuşlar. En çok da o kış gününde, kalın kabanımla denize girip boğulmamdan korkmuşlar. Neyse ki annem bir bahçede gül dallarına takılan kabanımı çıkartamayıp orada ağlarken bulmuş da beni bu kabus sona ermiş :)

SİZ GİDİN BİZ SİZE GELELİM:
Bayramların birinci günü sabah 10da gelirdi kuzenlerim bize. Hani şu yukarıda bahsettiklerim. Heh, onlar benim öz kuzenim değil aslında, annemin kuzenlerinin çocukları. Neyse, bunlar bayramda ilk bize gelirlerdi. Biz de onlara giderdik. Bunlar geldiklerinde ben bunları kovardım "Hadi siz gidin artık, biz size gelelim" diyerek. Çocuk aklı işte :)

BAYRAM KAÇAR:
Bayram demişken oradan devam edeyim. Sevgili dedem, -nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun- bana küçüklüğünü anlatırdı. Bayramı kaçırmak diye bir şey varmış onun küçüklüğünde. Bayram sabahı geç kalkarsan bayram kaçarmış. Bir bayram sabahı kalktığımda odada annemin olmadığını fark ettim. Dayımın odasına baktım o da yoktu. Dedem yoktu. Ananem yoktu. Ağlayarak salona koştum. "BAYRAM KAÇTIAAAAĞ!" -bu da böyle bir anımdı işte-

YEDİĞİM DAYAKLAR:
Kardeşim olmadığından yakın dövüş sanatının inceliklerini bilmezdim. Kuzenleri her ziyaret edişimiz ya da onların bize gelişi bir facia ile sonlanırdı. Biri saçımı çeker, biri kolumu ısırır, öteki de döverdi!!!

BEN ve SİGARA:
Hayır, küçükken sigara içmiyordum! Ama dayımın bir arkadaşı sigarasını saklamaya çalışırken kolumu yakmıştı. Ben de bir güzel gidip ispiyonlamıştım onları. Oh olsun!

PENİSİLİN:
Küçükken çok sık hastalanırdım. Bu durum 3. Sınıfta bademcik ameliyatı olana dek devam etti. Ancak öncesinde yediğim iğnenin haddi hesabı yoktur. “Sıhhıyyeci Mehmet” amca vardı mahallemizde. Penisilin iğnesinin birinden sonra, iğne popomdan çıkar çıkmaz, adamcağız doğrulamadan o acıyla tekmeyi geçirmiştim kafasına. (7 yaş)

KURNA:
Hamamlarda kurna olur ya mermerden. Ona benzer taştan bir şey vardı bizim evde. Suyu ona doldurur yıkanırdık. Bir de eskiden Dalin şampuanları o üstündeki etiketlerden gönderenlere oyuncak civciv veriyordu. Şampuanlar benim boyumun erişemeyeceği bir yerde duruyordu ve ben civciv sahibi olmayı kafaya koymuştum. Kurnaya basıp şampuanları alıp gönderttirecektim. Ancak kurna benim minik obez bedenimi taşıyamayarak kırıldı. Annemler ağlamalarıma banyoya koştular. Kurnayı kırdıktan sonra o kadar üzüldüm ki civcivi falan unuttum. Küçük sandalyem vardı. O zamanlar bile çok gelişmiş olan süper egom kendimi cezalandırma isteğini üzerine oturduğu sandalyenin ayağının altına kendi ayağımı koymamla giderdi. –ya 4,5 ya 5 yaş-

Düşünsem bir bu kadar daha yazarım sanırım. Ama sonraya da kalsın birazı :) Bu mim içinde hala minicik bir çocuk barındıran, sevgili dostum iris’e gelsin. Çok özledim seni :(

2 yorum:

incredo dedi ki...

ah ya!şu korna olayı çok acıklı ama bi taraftan da tirajı komik bi olaymış =)
yazık o yaşta nası bi ruh halidir ki kendini cezalandırmak istemek!
güldüm ama daha çok üzüldüm vallaha!

kar dedi ki...

ben güççükkene de pek normal değilmişim demek ki :)

.

.