26 Ocak 2010 Salı






 kara kedi'den mim gelmiş. karılıksız'ın ilgin. 7 özelliğini merak etmiş. yazalım bakalım elimizden geldiğince...


* ilk defa kar gördüğümde liseye gidiyordum. kar topu oynamayı bilemeyişim genlerimde "soğuk havada yapılması gerekenler" kodunun bulunmamasındandır.


* ortaokul yıllarımda türk dili ve edebiyatı okumak isterdim. kısmet ingiliz diline imiş...


* gazla çalışırım. biri bana bi şeyi yapamazsın dediğinde -tabi ki mantık çerçevesinde- yaparım ben o işi. valla bak.


* mezun olunca iş bulamazsam kendimi gönüllü çalışmalara vereceğim. evde oturup, günlere gidip, koca bekleyerek gün geçirmek hiç bana göre değil.


* hayatta en çok nefret ettiğim kişi aynı zamanda en çok sevdiğim, hatta aşık olduğum diyelim, kişi. aşk nefrete ne yakınsın!


* tatillerde boşluğu düşmüş gibi hissediyorum kendimi. yapacak iş yokmuş gibi geliyor. -var oysa bir sürü şey-


* çöplük gibi bi hafızam var. her şey orda. hatta orada olmaması gerekenler bile...


bu mim de bütün sevip de kavuşamayanlara gelsin :) tamam ciddiyet lütfen :) bu mim viktor'a gitsin. hadin kalın sağlıcakla


p.s: elizaphelia için:
senin mimini de yazacağım en kısa sürede. yanlış anlaşılma için özür :/

5 yorum:

victor's secret dedi ki...

kreatif blogger ödülü aldığımda yapmıştım yaf ben bunu.

hadi bakalım yeni bi şeyler bulup tekrar yazayım yakında, madem sen mimledin ;')

kar dedi ki...

beni mi kırıcaksın yani :) beni kıracağına kafanı kır v :)

Profösör dedi ki...

Babaannem bir yörük kızıydı. Yaylalarda yaşamış. Derdi ki; haram ile helaly arasında bir kıl vardır. Yani ince bir sınır olduğunu söylüyor. Arkasından eklerdi; aşk ile nefret birbirine yapşışık gibi yaşar.

Profösör dedi ki...

Kar yağdığında tanımadığın birine kar topu atmalısın. Mutlaka gülüşüne bir tebessüm krşılık bulacksın. Yada buz tutmuş yolda badi badi yürüyen birinin düşmesi sonucunda onun elinden tutarak kaldırmayı düşüncesiyle arkasında yürüyebilirsin. Onun düşmesi ve elinden tutarak kaldırılmasından doğan bir teşekkürle belki bir sıcak çayla çıtır ve kokulu bir simidi paylaşabilirsiniz.

Türk dili edebiyvtını bir hobi olarak öğrenebilirsijniz İngiliz dili ve edebiyatı öğrenmeniz buna engel teşkil etmez. Mantık aynıdır. Siz bir dilbilimcisiniz.

Gaz ielmem; gzsız da kvalmam modundsınız sanırım. Gaz yüoksa marşa da basamassınız.

Artık devir değişti siz koca beklömöyecöksiniz. Koccyı siz çekeceöksiniz kendinize. Sizdeki çekim gücü türksellin çekim gücünden güçlü olmalı. Mezun olunca ya medyada, ya da reklam ajansında ve ya bir şirketin uluslararvsı imaj meöykırı olabileceksiniz.

Aşk ve nefret hem birbirine çok yakın; hem de birbirine çok uzk kavramlardır.

Tatil aatlet demektir zaten. Atıl olmuş hissi v erir insvnın kendisine.

Bence olumsuz v irüslerimizi hafızamızdan silmemiz gerekir. Çürük sağlamı da çürütebilir. Analitik e sade bir kafa yapısına sahip bir belleğimiz olmalı.

Mutluluklar dilerim.

kar dedi ki...

babaanneniz yaşıyorsa kulakları çınlasın, rahmetli olduysa nur içinde yatsın. çok doğru söylemiş.

Kar görür görmez bu elinden tutarak kaldırma düşüncesini hayata geçireceğim, bundan emin olabilirsiniz :)

Türk edebiyatı zaten bir tutku. Nazım Hikmet, Edip Cansever, Ahmet Hamdi Tanpınar, Adalet Ağaoğlu olmadan bir hayat düşünemiyorum.

Koca durumuna gelince, çekim meselesi bana göre değil. Beğenmeyen küçük oğluna almasın. İlle de birini çekeceksem de sevdiğimi -seçtiğimi- çekerim.

Evet tatil atalet demek. Kısa tutulması iyidir iyi.

Temizlenmeyince temizlenmiyor ne yazık ki. "Öyle sarhoş olsam ki, bir an şunu unutsam" bile işe yaramıyor.

Sevgiler...

.

.