9 Mayıs 2011 Pazartesi

anarşizmin el kitabı: bölüm 1 - bir insan neden anarşist olur? ver 2.0






aylar, hatta yıllar önce, anarşizmin el kitabı yazı dizimin ilk bölümü olan "bir insan neden anarşist olur?"u yayınlamıştım. bu yazımda ise nedenlerime bir yenisini ekleyip, yapmayı planladığım anarşik eylemlerle sizinle olacağım.


bildiğiniz gibi ÖSYM geçtiğimiz yıl lisans KPSS sonuçlarının açıklanmasından beri henüz kendisini temizlemeyi bir türlü başaramasa da kendisi sütten daha temizmiş gibi davranarak öğrencilere eziyet etmeyi görev edindi. kendi girdiğim sınavlardan çeşitli örnekler vermek mümkün. ancak şu an için sadece KPDS 2010 sonbahardan küçük ve çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. gözlüğünün çerçevesi metal olan kızdan gözlüğünü çıkartması istendi. bildiğimiz numaralı gözlüğün çerçevesi ankara'da bir okulda görevli polisler için sorun yarattı!


ardından rezaletler son buldu mu? hayır tabi ki. YGS sonrası çıkan şifreleme iddiaları, ankara üniversitesinin yaptığı ölçme değerlendirme açıklamaları, ODTÜ'den yapılan "şifreleme var" açıklaması, başbakanın tatmin olması, nimet hanımın tatmin olması, ardından ÖSYM başkanının suçlu çıkması, ALES'te yaşanan rezalet bla bla bla derken en son da gece yarısı öğrencileri arayıp "ayyyy kusra bakmayın, biz sıç- aman pardon, şeytmişiz de bir de sıvayalım dedik. sıvadık ama örtmedi üzerine bir de çiçek diktik" demeleri bardağı taşıran son damla oldu benim açımdan.


bugün KPSS başvuruları başladı. bu yaşımda, neredeyse ömrümün yarısı diyebileceğim bir süredir, 8 senedir, kendimi paraladığım mesleğimi gerçekten bana ihtiyacı olan öğrencilerle yapabilmem için "başarılı" olmam gereken sınavın başvuruları yani. bugüne dek "aldığım puan benim sınıftaki iletişimimi, branş bilgimi, mesleğime karşı tutumumu nasıl ölçeçek? hani süreç+sonuç odaklı değerlendirme nerde?" diye düşünürken, bundan sonra "acaba gerçekten aldığım puan bu mu?" diye düşüneceğim.


"kıçı kırık" bir üniversite öğrencisi bile sistemdeki hatayı fark edebilirken,eğitim bilimcilerimiz neredeler? neden tepkilerini dile getirmiyorlar? daha pek çok soru var sorulacak elbet. ki soruluyor da. bu kadar mı basit insanları görmezden gelmek? kuruma güven bu kadar azalmışken neden ölçme değerlendime sisteminde reforma gidilmiyor? ÖSYM, TODAİE benzeri bir enstitüye dönüştürülüp lisans üstü eğitim veren bir kuruma dönüştürülüp hem kuruma güven tazelenip hem de işlerin daha bilimsel bir şekilde işlenmesine izin verilmiyor?!?


o kadar sinirliyim ki! daha fazla yazacak gücüm gerçekten yok ne yazık ki. umarım artık bir şeyler yoluna girer ve bilimle, eğitimle ve geleceğimizle oynanmaması gerektiği fark edilir.


hoşça kalın -eğer kalabiliyorsanız-


not: içmihrak'tan alıntıladığım görselin altında anarşist planlarımı yazamadığım için de ayrıca üzgünüm

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Ah şu sınavlarrr. Anarşist olmak neye yarayacak peki? :)

kar dedi ki...

huzura kavuşmaya <3

.

.