16 Ekim 2010 Cumartesi

hayır'dan






Aysel ile yolculuğumun sonu Hayır ile oldu... Çok sevdiğim, bazı yönlerini kendime çok benzettiğim Aysel Dar Zamanlar'ın son kitabı Hayır ile bana veda etti. İşte o veda cümlelerinden bazıları...


* Ölüler güneşi ne yapsın?


* Suç, savunmayı gerektirir.


* Başımı suyun yüzüne, battığım aynı noktadan çıkarmak istemiyorum artık.


* Yeni bir yanlışa katlanabilirim, ama eskisine hayır.


* İsteyerek kopardım kendimi yaşamdan, yazgımı değiştirmek istedim.


* Tanrıya değil akla inanan, Tanrının değil aklın yolunda giden, ölümden yeni bir tanrı yaratmaz. Tanrısı olmayan hayatın ölümü de yoktur. 


* Taksiden umudu kesip, önünde duran ilk minibüse binebilmek, Godot'nun da nihayet geldiğini muştulamış gibiydi. İnsan hayatta her zaman Godot gelmiş gibi yapıyor zaten. Tiyatroya zamanında yetişebilmek, birinin verdiği sözü tutması, beklettiği yere gelmesi, en sonunda içinde olabileceğin bir otobüs, bir minibüs... Küçük şeyleri beklemekten büyükleri düşünmeye sıra gelmiyor. 


* Unutulmak istiyordum. Geçmişi kendimin de unutmasını, en çok bunu istiyordum. 


* Sizsiz ben yarım kalırım. Bensiz siz, eksiksiniz. İkimiz birlikte bütün ve yeni bir insan oluruz. Yeryüzünde o kadar çok özlenmiş şey oluruz.


*Kitaplardan edinilen bilgiler önce kafadan geçiyor, hayattan öğrenilenler önce yürekten...


* Hayır, delirmedim. Çünkü hala hatırlıyorum.


* Ölümünde hayatı barındıran bütün yüzler güzel Aysel.


* Kendi hayatını yaşayamayan, başkalarınınkini de öldürür.


* Günde boşu boşuna kullanılan sözcüklerin sayısı toplansa, bunlar ucuca eklense, dünyanın çevresini üç kez dolanacak bir sözcük kuşağı çıkar ortaya herhalde "Hiçe harcanan zamanlar" adında bir hiç kuşağı.


* Her gerçek başlangıç, ölümle eşdeğerdir, ölümü seçmek kadar yüreklilik ister.


Aysel bana "Elveda!" demiş olsa da daha okunacak çok kitap sizlerle paylaşılacak çok söz var... Bir sonraki kitapta görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

.

.