20 Aralık 2009 Pazar

pastanın büyük dilimi





karılıksız cevaplıyor! hepinizi soru işaretleri ile dolu havuzlarda boğan "ne yapsam ne etsem de onu tavlasam?" sorusu artık kafalarda cevapsız kalmayacak!


fark ettim ki hiç erkek kardeşlerimizin sorularına cevap bulup, dertlerine derman olmamışım. çok ayıp etmişim. bu boşluğu fark eder etmez hemen "bir kızı kendinize nasıl bağlarsınız" konulu yazıma geçmek istiyorum.


biliyorum, bu güne kadar bu konu hakkında çok yazıldı, çizildi. hepsiciği çeşitli önerilerde bulundu. ben de bir kız gözünden hemcinslerimi tavlamak konusunda ne yapmanız gerektiği hakkında ufak bir araştırma yaptım ve araştırma sonuçlarımı sizlerle paylaşmaya karar verdim.


     1- her ne kadar "ben çok feministim, ben süperim, ben on numarayım" diye gezinsek de bizi sahiplenen her adımımızda arkamızda olacak bir sevgili isteriz. eğer bunu hissettiremiyorsanız pek zorlamaya gerek yok sanki.


     2- tamam hoşlandığınız kız yakın arkadaşınız olabilir. ancak kendi adıma konuşayım benimle askerlik arkadaşı gibi konuşan birinin hiç şansı yok.


     3- espri anlayışı önemlidir. karşınızdakini güldürmeyi bilin. arkadaşlarınızın esprilerini felan çalabilirsiniz. yeter ki yüzünde bir tebessüm oluşturun.


     4- ona ve kararlarına saygı gösterin. "ben sorbonne'da yüksek lisans yapmak istiyorum" dediğinde "hemmen seni bekliyolardı zaten :P" demeyin.


     5- ona ilginizi belli etmek için saçını çekmek, kalemini kırmak, eteğini açıp kaçmak, çelme takmak sonra düşünce de karşısına geçip gülmek gibi yöntemleri lütfen kullanmayın. büyüdüğünüzü fark edin :)


     6- daha önceki shakespeare'e sitem yazımda belirttiğim gibi romantik olun, beklenmedik çıkışlar  yapın.


yukarıdaki belirttiklerimi yapın. baktınız olmadı son çareye baş burabilirsiniz. son çare aşağıdaki grafiğimizde gizli. bu grafiği "bütün kızlar toplandık" seanslarının birinde kendimiz de test ettik onayladık.




baktınız gördünüz bu da sonuç vermedi şansınıza küsmenize izin veriyorum :P


bir sonraki karılıksız cevaplıyor köşesinde buluşmak üzere esen kalın sevgili okuyucularım! 

3 yorum:

seyrekzamanlar dedi ki...

ilgi, sevgi, aşk esirgenmedi.
hergün cepten minik ,örneğin şıpsevdi, hediyeler çıktı.
sorbonne'a gidebilirim seneye denildiğinde.gitme denildi.
kahkahalarla güldük.
yarım kalmış bir yazısı tamamlanıp genco erkal erkekliğinde ,can dündar romantizminde okunup gözler dolduruldu.
hep şaşırttım.
hep teşvik edildi.git gez, eğiim için yurtdışı senin için mutlaka olmalı, çalış daha güçlü ol,... ve ben hep senin elinde olacağım bunları yaparken sen.hatta birlikte yapacağız. denildi.

postayı yedik. hatta postalı yedik.

zararlı yaratıklarsınız.

UndefinabLe© dedi ki...

IGNORE!
Her zaman olmasa da çoğu zaman süper işe yarayan bir taktiktir. Hatta önce diğer unsurlar denenip, ardından IGNORE yapılırsa etkisi daha da bir yüksektir. Ah! Kesinlikle aptalız biz hatunlar (=

-D-

kar dedi ki...

@ seyrekzamanlar;

aynısı başıma geldi ama şu şekilde, bu yukarıda saydıklarının bir çoğu çok sevdiğim biri tarafından üzerimde uygulandı, ama ben de postayı yedim. sorun insanoğlunun kendinde. kromozomlarındaki x ya da y de değil bence.

@ undefinable

ne yazık ki öyleyiz.
ps. aklıma bir yazı konusu geldi hemen not edeyim :)

.

.